Bilim danışmanı Dr. Meltem Yıldız, ülkemizde dört bölgenin karşı karşıya olduğu büyük tehlikeleri gündeme getirdi. Son dönemdeki iklim değişiklikleri, doğal afetler ve insan etkisiyle artan risklerin ciddi boyutlara ulaştığını belirten Yıldız, özellikle bazı bölgelerde acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Peki, bu bölgeler hangileri? Tehlikenin büyüklüğü nedir? İşte, merak edilen soruların yanıtları ve gerekli önlemler hakkında detaylar.
Dr. Yıldız, ülkemizin Karadeniz, Marmara, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin iklim değişikliği ve insan faaliyetleri nedeniyle büyük tehdit altında olduğunu açıkladı. Karadeniz Bölgesi’ndeki aşırı yağışların, toprak kaymalarına neden olduğunu belirten Yıldız, "Bu durum tarım alanlarını tehdit ederken, aynı zamanda altyapıya da ciddi zararlar veriyor," dedi. Marmara Bölgesi'nin sanayi ve nüfus yoğunluğu ile dikkat çektiğini ifade eden Yıldız, "Sık sık yaşanan depremler, büyük bir felaketin habercisi olabilir," uyarısında bulundu.
Ege Bölgesi'nde ise kuraklığın baş gösterdiğini ve tarım ürünleri üzerindeki olumsuz etkilerinin artış gösterdiğini aktaran Yıldız, "Kuraklık, su kaynaklarını tehdit ediyor ve tarım sektörünü zora sokuyor. Bu bölgedeki üretim kayıpları, ülke ekonomisini de olumsuz etkileyebilir," şeklinde konuştu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise, iklim değişikliği ile birlikte yaşanan aşırı sıcakların tarım alanlarını tehdit ettiğini belirten uzman, "Ziraat sektöründe yaşanan gerileme, yerel halkın geçim kaynaklarını tehdit ediyor," ifadelerini kullandı.
Dr. Yıldız, bu bölgelerde yaşanan tehlikeleri azaltmak adına bazı önlemlerin alınmasının şart olduğunu vurguladı. "Öncelikle, su yönetimi politikalarının geliştirilmesi gerekiyor. Kuraklık ve su kaynaklarının azalması, her bölge için kalıcı bir sorun haline gelmeden çözümler üretilmeli," dedi. Ayrıca, deprem riski yüksek olan bölgelerde binaların dayanıklılığının artırılması ve acil durum planlarının hazırlanması gerektiğini de ekledi. "Toplum olarak daha bilinçli hareket etmeliyiz. Afet öncesi ve sonrası yapılacak hazırlıklar hayati önem taşıyor," dedi.
Ayrıca, tarımsal üretimde daha sürdürülebilir yöntemlerin benimsenmesi gerektiğini savunan Yıldız, "Su tasarrufu sağlayacak tekniklerin uygulanması ve iklim koşullarına uygun ürün çeşitliliğinin arttırılması şart," diyerek, uygulanabilir çözüm önerilerinde bulundu. Kısa ve uzun vadeli stratejilerin bir araya getirilmesi durumunda, bu bölgelerdeki risklerin azaltılabileceğine dikkat çekti.
Sonuç olarak, Dr. Meltem Yıldız, söz konusu dört bölgenin tehdit altında olduğunu kabul ederek, "Toplum olarak, yerel yönetimlerle iş birliği içinde hareket etmeliyiz. Afetlere hazırlıklı olmak, bu tür durumlarla başa çıkma gücümüzü artıracaktır," şeklinde uyarıda bulundu. Uzmanın açıklamaları, risklerin göz ardı edilmemesi ve gerekli önlemlerin zamanında alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Bireylerden, hükümet ve yerel yönetimlere kadar herkesin sorumluluk alması, geleceğimizi korumanın anahtarıdır.